18 Mart 2012 Pazar

Selvi Boylum, Al Yazmalım







Dünkü blog yazımda bahsedince fark ettim, ben bu filmi çok özlemiştim. geçen yıl hd versiyonu çıktığında, sinemada izleyememiştim. pırıl pırıl görüntüyle izlemek bugüne kısmetmiş.


Bu filmin bendeki yeri çok ayrı. 13 yaşımdan beri belki 20 kez izlemişimdir. televizyonda ne zaman görsem izledim. hala son sahnede göz yaşlarımı tutamam. hala etkiliyor beni. bu filmde beni bu kadar etkileyen ne gerçekten bilmiyorum. farklı bir büyüsü var. Kadir İnanır ve Türkan Şoray'ın inanılmaz uyumu mu? çerçeveletilesi efsanevi replikleri mi?



 




Filmde, İlyas'ın iş arkadaşı Can hariç kötü karakter yok aslında. Dilek, kimilerine göre kötü birisi. bence hiç değil. İlyas işi bırakacağı zaman "deli olma. karın var, çocuğun var onları düşün" demedi mi? İlyas, onun evine sığındığında, kendi elleriyle "o senin karın. ben de sevdim ama..." diye göndermedi mi? dilek aşık bir kadının yapabileceği en fazla şeyi yaptı.


Cemşit, bu hikayenin iyi kalpli yan karakteri, oysa ki İlyas'ın da dediği gibi, "onların hayatını değiştiren" karakter. Asya istese, 30 yıl da konuk ederdi evinde, hiç bir şey beklemeden. Asya nikahlı karısı olmasına rağmen, İlyas'la gitse tutmazdı. kendi iç sesinde bile iyi niyetliydi o, "eski kocası olduğunu bilsem getirir miydim? getirirdim. yaralıydı."


Bilindiği gibi, filmin yapım aşamasında Türkan Şoray, İlyas'lı bir son istemiş. iyi ki reddedilmiş. filmin mesajı bu değil çünkü. filmin mesajı asya'nın iç sesinde özetlediği gibi. "aşk coşkun akan dere, sonbahar rüzgarıyla ürperen yapraklar. dere durulur, yapraklar kurur" yani aşk gelip geçici, ama emek verilerek kazanılmış bir sevgi ömür boyu kalıcı. İlyas onun aşkını kazandı, Cemşit sevgisini.


İlyas, Dileğin evindeyken Dilek onu göğsünden öptüğünde, Asya pencereden görmüştü ya onları. sonra kendi kendine "ben kocamı hiç göğsünden öpmedim" demişti ya. ilişkilerine dair güzel bir ayrıntıydı o. evet Asya ve İlyas aşıktı birbirlerine. ama sanki bir mesafe vardı aralarında. daha doğrusu sadece aşktı onları bağlayan. paylaşım yoktu. İlyas işini kaybettiğinde gelip Asya'yla paylaşmamıştı, "yanında rahat edebileceğim tek insan Dilek" deyip ona gitmişti.


Filmi bu kadar anlamlı yapan, karakterlerin iç sesleri. iç seslerdeki replikler o kadar güzel ki. çok başarıyla kullanılmış.


"elinden tutuversem, benimle gelir mi?"  "seninim işte, alıp götürsene beni."
"elini tuttum. sıcacıktı. yüreği elimdeymiş gibi."
"durursam bir daha kurtulamam. yüreğim kaydıysa günah mı?"
"sevgi neydi? sahip çıkan dost, sıcak insan eli, insan emeği, iyilikti sevgi... sevgi emekti"
"elveda Asya'm. elveda selvi boylum, al yazmalım, kadınım. bitmemiş türküm benim."





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder