19 Ocak 2012 Perşembe

Gizemli Organ: Beyin

Unutmak diye bir şeyin hiç olmadığını düşünüyorum. hiç unutmuyoruz aslında, derinliklere itiyoruz sadece. anılar yok olmaz gibi geliyor, nasıl yok olsun ki nereye gidecekler beyinden dışarı? mesela kendimi çok zorlasam, doğduğum anı hatırlarım diye hissediyorum. çok zorlamam lazım ama, hipnoz vs. gerekir belki.

Düşüncelerin bir ağırlığı var mıdır acaba? nasıl düşünüyoruz, nasıl beynimizde her şeyi canlandırabiliyoruz, nasıl bu kadar şeyi aklımızda tutabiliyoruz. beynimiz kaç terabyte'tır mesela? küçük çocukların beyni sünger gibi, o kadar boş ki, ne öğretsen hızlıca alıyorlar. peki çok uzun yaşayan, ve yaşadığı sürece sürekli beynini meşgul eden insanların bir noktadan sonra beyni tıkanıp yeni şey almayı reddediyor mudur?

Beyne bakıyorum, bakamıyorum tabi hiç gerçek beyin görmedim ki. kuzu beyni görmüştüm ama, sokakta cam bir tezgahta, üstünde "beyin söğüş" yazıyordu. neyse demek istediğim, beyin de diğer organlar gibi, bağırsak gibi, apandis gibi bir organ. kanla besleniyor, kıvrımları var. niye düşüncelerimiz orada? nasıl birikiyor orada? kuzunun beynini söğüşlerken anıları üstünde mi kalıyor, yıkayınca gitmiş midir mesela?

Rüyalar da çok ilginç. ben 7-8 yaşımdayken, çizgi filmde miydi gerçek miydi bilmiyorum, rüyaları kaydetmekle ilgili bir çalışma vardı. o zamandan beri hayalim. sadece rüyaları kaydetmek değil, bazen bazı düşüncelerimi bir ekrana yansıtıp herkese göstermek istiyorum. bazen gözünün önüne biri gelir, ama kim olduğunu hatırlayamazsın ya, çok iyi olurdu o durumlar için. yada bir şarkı mesela, direk beynimden bir kabloyla bilgisayara atıp dinletip bulsam. ne güzel olurdu. konuyla ilgili bunu buldum, ama benim dediğim daha eski bir haber: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/16156020.asp

Neyse, rüya diyordum. siyah beyaz rüya görmüşlüğüm var mesela. bir keresinde ingilizceydi hatta rüyam. rüyalarına göre gelecek yorumları yapanları da hiç anlamam. rüya bu, senin kurgun, nasıl gelecekten olsun ki? benim rüyalar için yorumum, uyurkenki düşünme, hayal kurma eylemi. bazen fark ediyorum çünkü, hani tam uykuya dalmadan ama böyle beynin uykuya geçiş sürecindedir ya, o an kendim düşünüp, gözümde canlandırdığımı fark ediyorum. kısacık bir an, fark edince kendime geliyorum zaten.

Düşünmek çok hızlı gerçekleşiyor. bazen içimden kendimle konuşurken (evet hepiniz yapıyorsunuz biliyorum ) çok uzun zaman olmuş gibi geliyor. seviyorum beynimdeki cansu'nun muhabbetini, zaten daha kafa dengi birini bulamazdım değil mi?

Çok farklı bir şey anlatmak için başlamıştım bu yazıya, çok farklı yerlere gitti. bu da böyle olsun artık.


1 yorum:

  1. Beyin ilginç gerçekten.Bunlar da benim beynimden çıkan beyin düşünceleri : http://icimdekiadam.blogspot.com/2012/02/beyin.html

    YanıtlaSil